Haftalarca izin alamayan, bir ülkeyi baştan başa gezmeden rahat edemeyenler dikkat! Sizlere, hafta sonlarını uç uca ekleyip artırdığınız pek kıymetli bir haftalık gezi planınıza uygun, avuç içi kadar ülkeler tanıtmak isteriz. Gittiğiniz yerleri haritada göstermekte zorlanabilir, çevrenizdekilerin olmayan bir yere gittiğinizi düşünmelerine sebep olabilirsiniz. Ama olsun! Henüz kimselerin duymadığı, duysa da ülke olduğundan haberdar olmadığı yerlere gidiyoruz! Ligarba Turizm olarak önden yolu açarken eşliklerinizi bekliyoruz.
301 senesinde Roma İmparatoru Diocletianus’un Hristiyanlara uyguladığı baskı ve işkence sebebiyle ülkeyi terk edip Titano Dağı’na yerleşen ve kendini takip eden müritleriyle birlikte inancını burada özgürce yaşamayı sürdüren ‘Hırvat taş ustası Marinus tarafından keşfedilmiştir. Bağımsızlık tanınan bölge zaman zaman Papalık tarafından yönetilmek istense de bu mümkün olmamıştır. 225 kişilik askeri güce 700 kişilik polis teşkilatına sahip olan ülke, 33.000 kişilik ülke nüfusuna sahiptir. İki otobüs adamla gitseniz işgal edebilir, iki uçak indirseniz çökmesine yol açabilirsiniz. Dünyanın en eski cumhuriyeti olan San Marino, çoğu akademisyene göre dünyada demokrasinin var olduğu tek ülkedir.
Ülke olup olmadığı konusunda şaibeler sürse de kendi Roma şehrinin göbeğinde bulunan, Hristiyanlığın Katolik merkezi olarak kabul edilen bir şehir devletidir. 500 yerleşik nüfuslu ülke, dünyanın en önemli inanç merkezlerinden biri olması sebebiyle hemen hemen her gün nüfusunu misline katlar. Dev bir haç şeklinde olan, Katolik mezhebini dini liderlerinin heykelleriyle bezenen dev duvarların ardında korunan bu kutsal alan, Papa’nın yönetimindedir. Hem devlet başkanı hem de Katoliklerin ruhani lideri olan Papa’nın sözü yasadır. Tümünü İsviçre vatandaşlarının oluşturduğu, Katolik olmaları ve geleneksel kostümleri giymeleri ön şartı olan 100 kişilik bir ordu tarafından korunan Vatikan, muazzam mimari, sanatı, inanç arşivi ile turizmin de merkezi haline gelmiştir.
Neredeyse iki kuşağını yanına alıp bahçesinin sınırlarına gümrük memuru koyacakken, biraz daha genişlemiş olan ülke Monako Prensliği! 1,95 kilometrekarelik yüz ölçümüne sahip olan Prenslik, dünyanın ikinci küçük bağımsız devletidir. Kumarhaneleriyle ünlü olan günah şehri Monte Carlo da bu minik ülkenin bir kentidir. Bakmayın avuç içi kadar göründüğüne, dev bir yat limanı, hava alanı olmasa da helikopter pisti, tren yolu, geniş kara yolları bulunan, üstelik dev de bir futbol stadyumuna ev sahipliği yapan ülke, turistik anlamda da oldukça iddialıdır. Monako Prensliği’nin kendine has Monako dili olsa da bu dil oldukça küçük bir zümre tarafından kullanılmaktadır ve neredeyse varlığını yitirmiştir. Ülkenin ana dili yanındaki ikinci dil Fransızcaya, İtalyanca ve İngilizce eşlik eder.
Sırada dünyanın en küçük ada ülkesi olan Nauru Cumhuriyeti var! Yaklaşık 10 bin kişiden oluşan nüfusuyla dünyanın ikinci en tenha ülkesi olma özelliği taşır. Güney Pasifik’te bulunan rüya adanın en büyük geçim kaynağı deniz kuşlarının dışkılarıdır. Adada 12 kabile bulunur ve ülke bayrağında da ülkede yaşayan halkları temsil eden 12 yıldız vardır. Ülkede soy anneden ilerler! Okyanusun ortasında muntazam bir kara parçası olan Naura “plaja gitmek” manasına gelir.
ABD’nin nükleer denemeleri sonucunda, Atom enerjisi komisyonu tarafından en kirletilmiş alan ilan edilen, Kuzey Pasifik’te bulunan Marshall adalarını görseniz, eminiz ki dünyanın en el değmemiş, en temiz yeri olduğunu düşünürsünüz ama maalesef yanılırsınız. Zira sonsuz bir berraklık içinde uzanan masmavi okyanusun derinlerinden uzanan, ufak şirin adacıklar bölgesine hayran olmamak elde değil. İsmiyle müsemma Ülke, 31 ada grubu, 1152 adacık ve 5 adadan oluşuyor. Anlayacağınız bu cennet görünümlü alanda adadan geçilmiyor.
Bir Yorum Yazın
Yorumlar