Ugabula Ahment’in kır evi dışarıdan bakıldığında eşsiz görünmüyor, fakat kuzeybatı Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Çakılık (Ruoqiang) ilçesindeki 300 metrekarelik bahçeye yürümek, zamanda yolculuk yapmak gibi hissettiriyor.
Bahçenin ortasındaki yemyeşil üzüm çardağının sağ tarafında, emekli kültür emekçisi Ugabula’nın günlük ev aletleri ve sade mobilyalarla, konforlu ve modern bir yaşam sürdüğü odalar yer alıyor. Diğer tarafta ise, günümüzle keskin bir tezat içindeki hayatı barındıran odalar var. Ugabula’nın 37 yıllık kültürel çalışma kariyeri boyunca topladığı günlük yaşam, tarım ve rekreasyon aletlerini sergileyen antikalar arasında hamur yoğurmak için ahşap kaseler, kandiller, mendil kutusu büyüklüğünde bir televizyon ve sayfaları kıvrılmış cep boyu çizgi romanlar yer alıyor.
Ugabula, “Hayat, son birkaç on yıldır hızla değişiyor. Bu antikaları toplamak, eski günlerin acı hatırasını canlı tutmaya yardımcı olacak ve zor kazanılmış modern yaşama olan ilerlemeyi sergileyecektir” diyor. 59 yaşındaki Ugabula geçmişi hatırlarken hâlâ o acıyı hissediyor. Ailesi topraktan yapılmış bir sığınakta yaşamış ve toprak bir yatakta uyumuşlar: “Undan yapılmış naan’a (ekmeğe benzer yerel bir temel gıda maddesi) sahip olmak bir lükstü ve farelerin ulaşamayacağı yerde olduklarından emin olmak için yükseğe asmamız gerekiyordu.”
Ugabula’nın Mayıs 2017’de halka açılan özel müzesine aralarında öğrenciler, memurlar, inşaat işçileri ve başka grupların da olduğu 3 binden fazla gezi düzenlendi. “Ben küçükken, ailem de bazı antikalara sahipti. Onları tekrar görmek bu dünyanın ötesinde bir deneyim” diyen Eskal Ahmat yaz tatilinde müzeyi ziyaret eden 23 yaşında bir üniversite öğrencisi.
Sergi salonunda antika parçaların dışında Ugabula’nın ömür boyu sürdürdüğü hobisi de sergileniyor. Ugabula’nın çocukluğundan bu yana yaptığı yaklaşık 200 suluboya resim, devir değiştikçe farklı temalara bürünerek yerel hayat ve ekonomideki değişimi gözler önüne seriyor. İlk çalışmaları temel olarak çiftçilik, hayvancılık, madencilik ve yerel manzaralar üzerine. 2001’de Çakılık, yoksulluktan kurtulma amacıyla Çin hurması olarak da bilinen hünnap yetiştirmeyi hedefleyince resimlerde istikrarlı bir konu ortaya çıkıyor. Ugabula, hünnap ekiminden sulama ve hasada kadar, Çin’deki bu popüler kurutulmuş meyvenin neredeyse her yönünün resmini yapmış.
Ugabula “The Golden Tree” (Altın Ağaç) adlı çalışmasını başyapıtı olarak görüyor. Tabloda bir erkek kızına, yerel halkın gezilere çıkmasını, yeni evler inşa etmesini ve yeni araba satın almasını sağlayan, adeta altın üreten dev bir meyve olan hünnapı yetiştirmesiyle başlayan mutlu hayatını anlatırken görülüyor. Yaklaşık yirmi yıl sonra, kırmızı hurma sektörü yerel halkın hayatını tatlandırdı. Hünnap yetiştiriciliği, yerel çiftçilerin 2001’de yaklaşık 2.200 yuandan (yaklaşık 322 ABD doları) 2019’da 33.000 yuana yükselen net gelirinin yüzde 70’in üzerinde katkıda bulunuyor. Ugabula’nın bahçesindeki hünnap ağaçları, sonbaharda kırmızıya dönüp tatlanacak yeşil hurmalarla kaplı. Ugabula ağacın altında “Hünnaplar gibi buradaki hayat da gittikçe tatlanıyor” diyor.
Bir Yorum Yazın
Yorumlar