Şimdilerde adı Çekya olan eski kullanımıyla Çek Cumhuriyeti’nin başkenti, en büyük şehri Prag mutlaka görülmeli. Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan Prag, “Masal Şehri”, “Altın Şehir”, “Avrupa’nın Kalbi” gibi isimlerle anılıyor.
Şehrin tarihi ve turistik yapısı o denli iyi korunmuş ki kendinizi Ortaçağ sokaklarında dolaşır gibi hissediyorsunuz. Birçok Avrupa şehrinin aksine savaştan pek de tahrip olmadan çıktığından tarihi eserleri bugünlere uzanabilmiş. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) Dünya Mirasları listesinde yer alan Prag’da gezilecek çok yer, yapılacak çok şey var.
Prag’ın bence en güzel zamanları sert kışın bastırmadığı, havanın gezmeye elverişli olduğu, nispeten turist yoğunluğunun azaldığı bahar ayları. Yaz mevsiminde ise şehir eğlencenin dozunun arttığı bir kimliğe bürünüyor, çeşitli etkinliklerle dolup taşıyor. Eğer aradığınız çok kalabalık, eğlenceli ortamlar ise şehre gitme planlarınızı yaz mevsimine denk getirebilirsiniz.
14. yüzyılda yapılmış olan Çekçe adıyla Karluv Most yani Charles Köprüsü Vltava Nehri’nin iki yanını birbirine bağlayan köprülerden en güzeli kabul ediliyor. Üzeri heykellerle süslü ve taşıt trafiğine kapalı Charles Köprüsü ressamlar, karikatüristler gibi birçok sanatçının performans alanı… Yürüyerek keşfetmeye elverişli bir şehir olan Prag’da Charles Köprüsü’nü yürüyerek bir uçtan diğer uca kat etmenin ve bol bol fotoğraf çekmenin tadı bir başka güzel.
Prag’ın Eski Şehir Meydanı’nın çevresinde Astronomik Saat, Eski Belediye Sarayı, Aziz Niklaus Kilisesi, Kinsky Sarayı, Tyn Kilisesi, Jan Hus Anıtı gibi birçok tarihi mekan yer alıyor. Burası şehrin en hareketli yerlerinden biri… Hem yerli halkın hem de turistlerin adeta buluşma noktası. Eğer siz de birçok turist gibi tarihi eserleri dolaşırken yorulmuş ve acıkmışsanız meydandaki büfe ve restoranlarda soluklanabilirsiniz. Buralarda genellikle patates kızartması, sandviç tarzı atıştırmalıklar sunuluyor. Çeklerin meşhur Trdlo tatlısını ise özellikle öneririm. Kağıt helvanın külah formundaki haline benzeyen Trdlo dondurma ile de çok güzel oluyor.
Eski Şehir Meydanı’ndan birçok kişi kitleler halinde başka bir yöne doğru gidiyorsa, onları takip edin. Şehrin sembol yapılarından Astronomik Saat’teki gösteri başlamak üzeredir.
Ayın Güneşin hareketlerini ve burçları gösteren, 14. yüzyılda yapılmış Astronomik Saat dünyadaki en eski çalışan saat olarak biliniyor. Her saat başı bu yapının üstündeki dört farklı figür hareket ettirilerek kısa bir gösteri sunuluyor. Altın çanak tutan aç gözlülüğü, elinde ayna taşıyan kibir ve beğenmişliği, mandolin çalan eğlenceyi abartanları, iskelet ölümü anlatıyor. İskelet elindeki zili çalıyor, böylece hayatın geçip gittiği, ölümün gerçekliği vurgulanıyor. Saatin üzerindeki kuleye çıkarak muhteşem Prag manzarasını seyredilirsiniz.
9.yüzyılda yapılmış Prag Kalesi önce Premysl hanedanının daha sonra ise Roma Germen İmparatorluğu’nun merkezi olarak kullanılmış. Kale içindeki Aziz Vitus Katedrali, günümüzde başbakanların göreve başlama yeri olan Eski Kraliyet Sarayı, rengarenk tarihi evlerin sıralandığı Altın Yol, 16. yüzyıldan bugüne uzanan bahçeler, M.S. 921 yılında inşa edilen Aziz George Bazilikası, Cumhurbaşkanlığı Ofisi, Bakanlıklar mutlaka gezilmeli. Cumhurbaşkanlığı ofisi ve bakanlıklara istediğiniz kadar yanaşabiliyorsunuz ancak içine giriş için izin almak gerekiyor.
1344 yılında inşa edilen, 18. ve 19. yüzyılda da bazı eklemeler yapılan Aziz Vitus Katedrali gotik mimari tarzının özelliklerini taşıyor. Ağırlıklı barok tarzın kullanıldığı dış yüzeydeki bazı ürkütücü görünümlü fantastik figürler ise aslında su olukları… Eski Prag krallarının mezar yeri olarak kullanılan katedralin içi ise çok aydınlık. Vitray süslemeleri, yüksek tavanı ve heykelleri ferah bir ortam sunuyor.
Vlatava ve bitişiğindeki Certovka kanalındaki tekne gezilerinin gündüz-gece, müziksiz-müzikli, ikramlı-ikramsız gibi seçenekleri mevcut. Geçtiği yerler farklı olabilen tekne turlarının gönlünüze göre olanını seçip bu keyfe mutlaka katılın.
Tekne gezisinde, Charles Köprüsü’nün altından geçecek, Praglı yazar Franz Kafka’nın eşyalarının sergilendiği Kafka Müzesi’ni, yine bu şehrin sembollerinden “Dans Eden Ev”i göreceksiniz. Şimdilerde Hollanda kökenli bir sigorta şirketinin olan bina, geleneksel mimari akımlara uygun olmayan dekonstrüktivizm stilinde olduğundan bu isimle anılıyor. İnşaatı sırasında tartışmalara yol açan binanın şehrin genel silüetini bozacağını öne sürenler olsa da Çek Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı Vaclav Havel bu inşaatın gerçekleşmesinin kültürel bir zenginlik katacağını söyleyerek desteklemiş. “Sarhoş Ev” ismiyle de anılan 1996 tarihli bina şu anda şehrin en çok görülmek istenen yapıları arasında. Tekne turları yaklaşık 2 saat sürüyor. Keyifle yaşamasını bilen Prag halkıyla tekneden selamlaşmak ise bir turist geleneği.
Gündüzü kadar gecesi de ayrı güzel olan Prag’ın ışık seline bürünmüş sokaklarında dolaşmanın yorulunca kafe veya restoranlarında soluklanmanın keyfini ise kaçırmayın.
Avrupa’nın en eski caz kulüplerinden biri olan Reduta’ya gitmenizi hararetle öneriyorum. 1958 yılından bu yana faaliyette olan Prag’ın merkezindeki Reduta Jazz Club, özellikle çok ünlü müzisyenlerin doğaçlama caz dinletisi vermeleriyle meşhur. Burada jam session yapan ünlü isimler arasında Dave Brubeck, Wynton Marsalis, Tony Scott, Chris Barber, Aki Takase gibi ünlü isimler bulunuyor. Amerika Birleşik Devletleri Başkanıyken Bill Clinton da burada sahneye çıkmış. Akşam 9.30’da başlayan konserler sırasında içecek servisi bulunmuyor. Bunun için hemen yan bölümdeki Saxophone bara geçmek gerekiyor.
Prag’daki birçok mekanda yapılan etnik müzikli, danslı Çek geceleri çok keyifli geçiyor. Müziğinden danslarına, kıyafetlerinden yemeklerine Çek folklorunu yansıtan bir atmosferde geçen Çek gecesinde müzikler ve müziğe eşlik eden danslar coşkuyu gitgide artırıyor. Müzisyenlerin ve dansçıların enerjisine ise hayran kalacaksınız.
Prag gezinizde Atatürk’ün 1918 yılında kaplıcalarından yararlanmak için kaldığı ve Yalova Termal’i buradan esinlenerek kurdurduğu söylenen Karlovy Vary şehrine gitmenizi de öneririm. Prag- Karlovy Vary arası otobüsle yaklaşık 2 saat sürüyor. Çekya’nın kaplıcalarıyla ünlü turizm şehri 1370 yılında İmparator 4. Karl tarafından kurulmuş. “Kralın Banyosu” anlamına gelen kenti ziyaret eden ünlü isimler arasında Atatürk’ün yanı sıra Tolstoy, Mozart, Freud Beethoven, Marx var. Her şeyin sağlık turizmi üzerine kurulu olduğu bu yer film festivali ile de ünlü. 2003 yılında Ferzan Özpetek Karşı Pencere filmiyle birçok ödül kazanmıştı. Karlovy Vary şehrinde nehrin iki yakası sıkça çok şirin köprülerle birleşiyor. Şifalı olduğuna inanılan kaplıca suları şehrin birçok yerindeki çeşmelerden akıtılıyor. Karlovy Vary porselenleri, kristalleri ve taşlı aksesuarları ile de tanınıyor.
English 
中文
Bir Yorum Yazın
Yorumlar