Hayaller kuruldu, biletler alındı, vize de çıktıysa heyecana beş kala, şimdi sırada valiz hazırlamada! Tatlı bir heyecan kaplar tatilcinin içini, bıraksanız koca bir gardırobu katlar koyar valizine! Mantığını uyutsa, havaalanının hassas kantarları geçit vermez, ihtiyaç dışı eşya götürüp kendine yük edene akıl sır ermez! İyisi mi tatil arifesinde heyecanınıza ortak olalım, hevesle şahane bir valiz hazırlayalım. Hem o çiçekli elbiseyle harika giden küpeyi çantamıza koyalım, aman ha şarj aletimizi yanımızdan ayırmayalım. Yıllardır her seyahatinizde elinizi sürmediğiniz nice eşyayı yolculuğunuza ortak ettiğinizi hatırlayıp, elinizi vicdanınıza koyun, kontrolü kaybeder gibi olursanız derin bir nefes alın! Kimlik, pasaport, cüzdan, telefon, şarj aleti hazırsa, gerisi teferruat; hadi başlayalım.
Önce yanınıza kimleri alacağınıza zihninizde karar vermeli, sonra hepsini bir bir yazmalısınız. Aksi halde ilk valiz ağzına kadar da dolsa, üçüncüsünde yer dahi kalmasa, neyi geride bıraktığınızı, neden bu kadar abarttığınızı asla bilemezsiniz! Adım adım ilerlemekte fayda var. En azından neleri almayacağınızı bilip, her koşulda geride kalanları ayıklamakla başlayabilirsiniz işe. En ağır ayakkabılar ayaklara giyilsin, kalın kazaklar çok havalıymış gibi omza alelade atılsın, en kalın ceket elbette çantadan uzak dursun, sırt çantasının yanında tatlı tatlı sallansın, valize en zarif, en ince kumaşlı, eğilip bükülmesi dert olmayan parçaların yerleşebilmesi için öncelikle geride kalanlar belirlensin.
Öncelikle uçak kırmızı halının başladığı noktaya inmez, gittiğimiz yerlerde inişimizin şerefine moda haftaları başlamaz, katılacak defile de yoksa gezi planında fazla da abartmaya gerek kalmaz! Tabi ki stilinizden ödün vermeyin, rahatınızı düşünün ve dünyayı kendinizi harika hissettiğiniz kostümlerin içinde gezin ama kendinize biraz insaflı davranmayı unutmayın. Henüz tatile çıkmamışken, daha vakit de varken kombinlerinizi hazırlayıp, bugün ne giysem derdini ortadan kaldırın. Hem neyi neyle giyeceğinizi düşünüp kombin için oralarda dört bir yanı keşfetmek varken ayna karşısında zaman kaybetmeyin, hem de fuzuli eşyayı çantanıza doldurup sırtınıza yük etmeyin.
En sevdiğim pembeli makyaj çantam şuraya, mücevher kutularım buralara, bu da saat koleksiyonum, onu da şöyle koydum ve valiz doldu, ağzı aralık kaldı! Biraz dinlenmeye ne dersiniz? Bu sırada ufak birkaç söyleyeceğimizi kulağınıza küpe edersiniz de valizde yer de açılır belki J Hem mavi farı, hem bronz allığı, türlü türlü ojeyi, koca bir pamuk paketini almaya gerek yok! Tatilin süresi hayati önem taşımakla beraber, eli fazla bol tutmamak, mağduriyete sebep olacak kadar da kısmamak gerek! Her şeyi aynı küçük çantaya koyup, her defasında koca bir karmaşa içinde kaybolmaktansa eşyaları parça parça yerleştirmekte fayda var. Mücevherler için ilaç şişeleri ya da lens kutuları ideal. Şampuan için küçük bir şişe, makyaj malzemeleri için ise sık kullanılanlar köşesine birkaç parça seçmek yeterli. Hepsi güzelce buzdolabı poşetleri ya da şeffaf filmler üzerine kapaklanıp, akma riskleri ortadan kaldırılmalı.
Giysileri büyük nenemizden, canımız annemizden gördüğümüz, mağaza tezgahlarında bozduğumuz gibi dikine kule şeklinde katlayıp bir de hepsinde kat izleri bırakıp buruşturmuyoruz. Bunun yerine rulo yapıp hem alandan tasarruf ediyoruz, hem kırışmayı engelliyoruz! En önemlisi de en alttaki kıyafeti almak için hem çekiştirdiğimiz kıyafeti sündürmüyoruz hem de yığının diğer katlarını yan yatırmak suretiyle bozmuyoruz. Bu sayede çantamız hallaç pamuğuna dönmediği gibi ilk bakışta göremediğimiz kıyafeti acaba evde mi unuttuk kısa süreli paniğini de yaşamamış oluyoruz. Nasıl fikir ama? Bir deneyin, hatta şimdiden havlularda bu düzene geçin, zamanla her şeyi döndürüp rulo yaparsınız ne olsa!
Geleneksel valiz yapma sanatının gereklerine göre kıyafetler kendi hem türleriyle üst üste dizilir, tişörtler tişörtlerin yanına dizilir, pantolonlarsa bildiğiniz gibi pantolonların! Sevilen tişörtler, hoşlanılan pantolonlar, olmasa da olur hırkalar, çoraplardan üçer beşer, çamaşırlardan eline ne geçerse kısmetler valize tıkıştırılırdı. Artık devir değişti, modern yöntemler darbe ilan etti! Kıyafetler valize girmeden her ne ile kombinleniyorlarsa, tüm diğer tamamlayıcı unsurlarla bir araya getirilip valizlere gruplar halinde yerleştiriliyorlar. Böylece günün kıyafetini giymek için tüm giysiler rahatsız edilmiyor, karıştırılıp buruşturulmuyor bir de zamandan tasarruf oluyor.
Vakit mucitliğe soyunmak, harika pratik çözümlerinizle görenleri etkilemek, kıvrak zekânıza hayran bırakmak vaktidir! Ayakkabılar geceden bir güzel galoşlansın. Sutyenlerin içleri eğilip bükülmelere karşı çamaşırlarla dolsun, tüm sutyenler iç içe geçip birbirlerine tampon olsun. Lens kutularının içleri ufak tefek küpelerle, az kullanımda etkili el ya da dudak kremleriyle dolsun, koca koca aylarca kullanıma uygun krem kutuları dolaptaki yerinde dursun. Otellerde mini şampuanların bitmiş kutuları lütfen çöpe gitmesin, bir sonraki seyahatte tek kullanımlık duş jelleriyle, şampuanlarla dolsun ve bu tatilinizde de size eşlik etsin. Gömleklerin yakalarının içlerine itinayla dolanmış kemerler yerleşsin. İçinde boşluk olan paketler, mesela makyaj malzemelerinin olduğu çantanın boşluklarını doldurmak için pamuk takviyesi yapılsın, sarsıntıda kimseler kırılıp birbirine bulaşmasın. Parfüm şişeleri doğru poşetlere oradan da çorapların içine!
Olabildiğince ufak ve işlevsel bir şemsiye edinin, mümkünse iç içe geçerek parmak büyüklüğüne küçülsün, orası burası katlanıp paketine de sokulunca minnacık kalan bir yağmurluğu da hemen yanına iliştiriverin. Fazla yürüyüşlere karşı uykudan hemen önce ertesi güne dinç uyanmanızı sağlayacak bir kas gevşetici ve bilimum ağrılara önlem olarak bir iki tablet ağrı kesici bavuldaki yerini alsın. Güneş yanığına ve deri çatlamalarına karşı güçlü bir nemlendirici krem de muhakkak valizinizde bulunsun. Ufacık bir dikiş seti; bir iğne ile bir iplik kendi içlerinde bir grup olup, set olarak anılabilirler, küçücük bir cebin içine yerleşsin. Birkaç torbayı da büzüştürüp bir yerlere tıkıştırmakta fayda var. Bir kitap yeter! Bundan canım sıkılır ona başlarım, ondan gönlüm geçerse ötekine zıplarım diye sekiz kitapla çantanızı kütüklerden hallice yapıp, bir de yüzüne bakmadan dönerseniz oralardan, keşkelerin sonu gelmez. En iyisi mi bir kitap dost niyetine yeter.
Çıkacağınız seyahat türü ve süresi tüm sistemin yeni baştan kurulmasına sebep olabilir. Yaklaşık bir haftalık ortalama bir tatil ve içinde hem kumsalı, hem kültür turu hem macera barındıran, gecesi ayrı, gündüzü ayrı keyif veren bir seyahat olduğu varsayımıyla hareket ediyoruz. Sırt çantasına sığıp, tatilini de kısa tutanları alkışlıyor, valiz kuyruğu beklemeyecekleri için ayrıca tebrik ediyoruz. Diğerlerine iyi tatiller, rengarenk bavullar diliyoruz.
Bir Yorum Yazın
Yorumlar