Fas Fotoğraf Turu

Sabiha Gökçen Havaalanı dış hatlar terminalinde saat 22:00’da buluşuyoruz. Ön kontroller, bilet ve işlemleri sonrası uçuş kartımızı alıp pasaport kontrolünden geçerek Air Arabia Havayolları’nın 3O 438 sefer sayılı uçağına geçmek için pasaport kontrolünden geçip bekleme salonunda yerimiz alıyoruz.

Saat 00:10’da yaklaşık beş saat sürecek gece yolculuğuna başlıyoruz. Yerel saat ile sabah saat 03:00’da Kazablanka havalimanında oluyoruz. Ülke giriş formlarını doldurup Pasaport kontrolü sırasında bu formları pasaport polisine teslim ediyoruz. Valizlerimizi alıp bizi bekleyen aracımız ile sabah saat 04:00’da Fes’e hareket ediyoruz ve saat 07:30 gibi Fes’e varıyoruz. Keyifli bir kahvaltının ardından Fes gezisine başlıyoruz. Fes, yüz yıllar boyunca Batı İslam dünyasının en önemli dini merkezlerinden biri ve Fas Krallığı’nın kültürel başkenti olmuştur. Biz de bu ülkeyi tanıdığımızda başkenti Fes olduğu için bu ülkeye Fas diyoruz. Eski şehir Fes el Bali, UNESCO Listesi’nde bulunmaktadır. Medina’sı dünya üzerinde halen arabaların giremediği en büyük alan olarak bilinir. Ayrıca 859 yılında kurulan Al Karaouine Üniversitesi de dünya üzerinde eğitime devam eden en eski üniversitedir. Gezimize Borj Sud’den Fes el Bali’nin panoramik fotoğraflarını çekerek başlıyoruz. Sonrasında tepeden şaşkınlıkla izlediğimiz bu manzaranın içine giriyoruz. Gezimiz boyunca; sırasıyla Porselen Atölyesi, Kraliyet Sarayı, Mellah, Bab Boujloud, Bou Inania Medresesi, Nejjarine Meydanı, Nejjarine Çeşmesi, Foundouk Nejjarine, Moulay Idriss Mozolesi, Al Attarine Medresesi, Al Karaouine Camii ve Fes’te halen ortaçağdan kalma arkaik tekniklerle üretim yapan en büyük tabakhane olan Chouara görülecek yerler arasındadır.  Bizleri bir yüzyıl geriye götüren keyifli bir gün sonrası geceleme ve akşam yemeği Fes’te.

Otelde alacağımız erken kahvaltı sonrası ilk durağımız Meknes olacak. UNESCO listesinde yer alan Meknes, “Kraliyet şehirleri” arasında yer almaktadır. Adını berberilerin Zeneta koluna bağlı Miknase’den alır. Meknes’e altın çağını yaşatan Mulay İsmail’in emri ile kurulmuştur. Gezimizde; şehrin simgesi haline gelmiş olan Bab Masur kapısı ve hemen karşısında bulunan, Marakeş’in dünyaca ünlü Djemaa el Fna Meydanı’nın minyatürü olan “El hadim” meydanı ve çarşısı görülecek yerler arasındadır. Tur sonrası Krallığın siyasi başkenti Rabat’a hareket ediyoruz. Yol üzerinde bulunan mantar ağacı ormanından geçerek Rabat girişinde yemek molası veriyoruz. Rabat’ta yapacağımız panoramik turda; Mohammed V Mozolesi, Hassan Kulesi ve Kasbah Oudaia,  Kasbah’ın terasından Atlantik Okyanusu’nu ve dünyanın birbirine en yakın iki şehri; Rabat ve Sale’yi ve iki şehri birbirinden ayıran Bou Regreg ırmağının oluşturduğu körfez görülecek yerler arasındadır. Şehir turu sonrası kilometrelerce uzunluktaki en büyük ve verimli tarım alanının ortasında geçerek gün sonu Marakeş’e varıyoruz. Geceleme ve Akşam yemeği Marakeş’te.

Otelde alacağımız kahvaltı sonrası günümüzü bir başka kraliyet şehir olan Marakeş turuna ayırıyoruz. Turumuzda; Menara Bahçeleri, İspano Moresk mimarinin 800 yıllık örneği Koutoubia Minaresi, Saadien Anıt Mezarları ve 19. yüzyılda şehri idare eden paşa tarafından inşa ettirilmiş Bahia Sarayı, gezilecek yerler arasındadır. Öğle yemeği sonrası UNESCO listesine alınmış olan Medina’da serbest zaman. Geleneksel dev bir labirenti andıran çarşıda el sanatlarının tüm örneklerini bulmak mümkündür. Medina’nın başladığı Jmaa El Fna Meydanı: Afrika’daki en hareketli şehir meydanıdır. Meddahlar, yılan oynatıcıları, dövmeciler, hokkabaz ve cambazların gösterileriyle şenlenen meydan Marakşilerin buluşma alanıdır. Gün batımı ile serinleyen meydan büyük bir açık hava restoranına dönüşür. Bu meydanda uzun pozlama çekimlerimizi yapıp meydanın hareketli görüntüsünü fotoğraf karelerimize yansıtıyoruz. Çekimlerimiz sonrası geceleme ve akşam yemeği otelimizde.

Otelde alacağımız erken kahvaltı sonrası Fas turumuzun bir başka keyifli etabına başlıyoruz. Fas’a hayat veren Atlas dağlarını; kıvrılan yollardan, vadilerden geçip fotoğraf molaları verip tichka geçidine varıyoruz. 2260 mt yükseklikte mola verip Atlas dağlarının Çöle bakan yamaçlarından Aid ben Haddou’ya gidiyoruz. UNESCO listesinde olan ve çölün kapısı olarak anılan binlerce yıllık yerleşim yeri, günümüzde doğal film stüdyosu olarak kullanılmaktadır. Berberi kültürünün en güzel örneklerinden olan şehir; Çölde Çay, Babil, Gladyatör, Arabistanlı Lawrence gibi filmlere plato olmuştur. Gezi sonrası Atlas Film stüdyolarına gidiyoruz.  Asteriks, Spy Game, Babel, the Physician, Kleopatra, Atlantis, Alexandre, Prince of Persia, Kingdom of Heaven, Game of Thrones filmlerin dekorları bizleri etkileyecek.  Gezimizi tamamlayıp Ouarzazate’ta yapacağımız panoramik tur sonrası Marakeş’e geri dönüyoruz.  Geceleme ve akşam yemeği otelimizde.

Otelde alacağımız kahvaltı sonrası Atlas Dağları’nı arkamızda bırakarak, onun yeraltı su kaynaklarının beslediği, yarı çölleşmiş Chichaoua düzlüğünde ilk molamızı veriyoruz. Fas’ın dünyaya tanıttığı, endemik bitki olan Argan bölgesine giriyoruz ve Fas’ın bir başka UNESCO listesindeki, en çok yabancı turist çeken yerlerinden biri olan Essaouira’ya gidiyoruz. Uçsuz bucaksız Atlas okyanusu kıyısında dalga almayan balıkçı limanı, sanat ve kültürün iç içe geçtiği bir sahil şeridi sizleri büyüleyecektir. Renkler ülkesi Fas’ın gizemli kentlerinden Marakeş, kiremit rengi ile Fes ve Meknes sarısı ile, Essaouira ise mavi ve beyazı ile hafızalarınızdaki renk cümbüşünü tamamlayacak. Fotoğraf çekmeye doyamayacağınız daracık labirent sokakları, bembeyaz evleri, maviye boyanmış kapı ve pencereleri ile birçok Avrupalı ressam, şair ve yazara ilham kaynağı olmuştur. Bohem hayatı seçen çok sayıdaki Avrupalı, şehrin tarihi Medinasında (sur içi) kiraladıkları, satın aldıkları evlerde yaşarlar. 18.yy’da Fransız bir mimar tarafından yapılmış olan tarihi surlarından Atlas Okyanusu’nun köpüklü dalgalarını seyretmek insanı büyüler. Bu dar sokaklarda şehrin yerli halkını da fotoğraf karelerine yansıtarak çekimlerimizi yapıyoruz. Şehirde kale, medina, çarşı, eski liman gezeceğimiz yerler arasındadır. Şehir gezisinden sonra geceleme ve akşam yemeği Essaouira’daki otelimizde.

Otelde alacağımız kahvaltı sonrası Atlas Okyanusu kıyısını güney-kuzey yönünde takip ederek, Afrika kıtasının batı sahillerinde yolumuza davam edeceğiz. Balıkçı limanları, fosfat fabrikaları, ekolojik tarım alanlarından geçerek Safi üzerinden bizdeki ölü denizi andıran Oualidia’ya gidiyoruz. Oualidia; Okyanusa Paralel uzanan “Kıyı sulak alanları, Kum ve Tuzlalar, Pürüzlü Resifler, Lagünler ve Habitatlarda çok zengin balık ve kuş türlerine ev sahipliği yapmaktadır. Bu türler arasında; Flamingolar, Kılıç Gagalar, Kıyı çamur çulluğu, Leylek, İbibik, Sumru, Ak balıkçıl ve çalı bülbülü gibi birçok küçük kuş türlerini sayabiliriz. Oualidia’da öğle yemeği için verilecek serbest zamanda balık yemenin keyfine varacağız. Okyanus kıyısında yapacağımız gezinti sonrası UNESCO listesinde yer alan El Jadida’ya hareket ediyoruz. Okyanus kıyındaki kayalıklar üzerine kurulu ortaçağ Portekiz kalesi; Özellikle Portekiz Rönesans döneminin en güzel örneğini oluşturur. Günümüze kadar çok iyi korunmuş kale surları üzerinden korunaklı liman, gel-git olaylarının yaşandığı kayalık sahil bandı, kayaçlar içerisinde kalmış balık ve deniz kabuklularını toplayan insanları ve çevreyi surlar üzerinden seyretmek keyifli olacaktır. Gezi sonrası geceleme ve akşam yemeği El Jadida’da.