Yola Po körfezinin kıyısından başlıyoruz, Pekin’in kuzeyinden emin adımlarla ilerliyoruz, Huang-Ho nehrini ikiye bölüyoruz, şimdi yönümüz kuzaybatı! Nereyi mi keşfediyoruz? Tabii ki 21.196.189 metre uzunluğu ile adımlaması epey vaktimizi alacak olan Çin Seddi’ni! İzinleri yersiz tüketmek, böl parçala kullan mantığıyla harcamak yok. Tarihi milattan önce sekizinci yüzyıla dek uzanan koruma kalkanını görmek, anılarınıza, fotoğraf albümünüze, öykünüze savunma duvarı olarak inşa edilen bir dünya harikası eklemek için hazırsanız anlatmaya başlıyoruz.
19. yüzyılda Çin Seddi yani “Great Wall of China” adını alan büyüleyici yapı binlerce yıl çeşitli isimlerle anılmış. Bol kıvrımlı, gizli saklı, uzunca bir duvar örgüsüne sahip olan Çin Seddi’ne bir dönem “Dünyanın Ejderhası” dahi denmiş. Rivayet bu ya, Çin Seddi duvarlarının yapılış güzergahı belirlenirken, yolu oralara düşen bir ejderhanın bıraktığı izler takip edilmiş. Belki Hansel ile Gratel’in hikayesinin ilham kaynağı bile şu bizim ejderhadır J Yine kulak aşinalığınız olsun, seyahatiniz sırasında “Mor Hudut” diyen olursa, kastedilen yer insan eliyle yapılan en büyük eser olan Çin Seddi’dir.
Son yıllarda uzaydan göründüğü iddiasıyla haşmeti ayyuka çıkan, tartışma konusu olan ve tarihi M.Ö. 8. Yy’a dayanan Çin Seddi’nin neredeyse 2000 yıl kimselerin dikkatini çekmediğine kim inanır? 1605 yılında Portekizli kaşif Benzo de Gois çıplak gözle bu devasa koruma kalkanını görene dek bu dev kalkanın varlığından dünyanın büyük bir kısmının henüz haberi yoktu.
E tabii gözlerin en uç noktasına erişemediği bu uzunca yapının yapılışında da 8.000 kişinin çalışması kimseyi şaşırtmamalı. Bilirsiniz her zaman daha fazlası vardır. O kadar insan çalışmış Aydan da görünmesin mi derseniz, görünsün. Ama şöyle düşünün. 3,5 kilometre öteden bir kıl tanesine bakıyorsunuz. İşte Aydan görünen Çin Seddi’ni algılama ihtimaliniz bununla sınırlı.
Şimdi Çin Seddi’nin yapımında geliştirilen ekipmanlardan çok tanıdık bir sima var sırada; el arabası. Şu hepimizin köyünde, dedesinin kapı önünde bulunan el arabası var ya, işte Çin Seddi yapılırken icat edilmiş.
Çin Seddi’ne yaptığınız seyahat sırasında bir kadın heykeli ile karşılaşacaksınız. Hanımefendinin adı; Meng Jiang Nu. Duvarın yapımında eşi göçük altında kalmış. Efsane bu ya kadının acı dolu feryatlarına eşlik eden göz yaşları bir mucizeye sebep olmuş ve kocasının kemiklerine ulaşan kadın evinin yanında bir mezarlık yaptırmış.
Yapıyla ilgili kulaktan kulağa taşınan, muhtemelen bir delinin kuyuya attığı taşın yankısıyla dalga dalga yayılan bir yalan habere de açıklık getirelim; Çin Seddi’nin duvarlarının harcında sanıldığı gibi insan kemiği kullanılmamış. Toprak, taş, plastik, ahşap, kil, tuğla… ne ararsanız var. Ancak ilginç olsun diye söylentiye konu olan şu kemiklerin izine henüz rastlayan yok.
Bir Yorum Yazın
Yorumlar