Bu Anneler Gününde Tak Anneni Koluna, Gezmeye Kendi Şehrinden Başla!

11 Mayıs 2018
228
Bu Anneler Gününde Tak Anneni Koluna, Gezmeye Kendi Şehrinden Başla!

Artık bırakın annenize mutfak robotu muamelesi yapmayı, kaybolan eşyalarınızın bekçisi gibi davranmayı, kirli çamaşırlarınızla yaptığınız dağın altında soluksuz bırakmayı! Annenin diğer adı hizmetçi mi sizin lugatınızda? Seviyor, kıyamıyor, merhamet çemberinden kurtulamıyor diye bu kadar da eziyet edilmez ki bir insana! “Şimdiki anneler çalışıyor, evin yükünü taşımıyor” demeyin, annenin çalışanına da blender alınıyor, çalışmayanına da kampanyalı tencere seti hediye ediliyor! Ama artık bu oyunu bozmanın vaktidir! Bu anneler gününde bir aydınlanma yaşayın, takın annenizi kolunuza şu sistemin çarkını çevirmeye bir ara verin! Bu kez anneler gününe oturmaya gelmedik, hediyenin standardını istemedik, harekete geçiyoruz. Bu anneler gününün müthiş rotasını da uzman kadrosuyla Ligarba Travel belirlesin!

 


İstanbul

Senelerdir İstanbul’da yaşıyor, oturduğunuz yerden eskileri yâd etmeye de bayılıyor ama bir türlü çıkıp gezemiyor musunuz? Arkadaşlarınla planlar yapmaktan annene bir türlü zaman ayıramıyor, nasılsa evde hep görüşüyoruz deyip birlikte program yapmaya gerek duymuyor musunuz? Bahar aylarının yaza en yakınında, havanın iyiden iyiye ısındığı mayıs ortasında, bundan güzel fırsat mı olur! Bir de İstanbul’da yaşıyorsun. Boğaza karşı harika bir kahvaltıya ne dersin? Ya da orman içinde ya da tarihi bir yapının seyrinde. Anneni en mutlu edecek şehir içi lokasyonu belirle. Tarih ve kültür seviyorsa Sultanahmet tarafları kaçırılmaz, Balat’ta bir acı kahve molası vermeden olmaz, Kapalı Çarşı’ya uğramadan İstanbul turu tamamlanmaz. Deniz havasına hasret kaldıysanız direk Bebek sahilde alın soluğu. Oradan bir Emirgan’a girin, şanslıysanız lalelere “merhaba” deyin. Müze gezin, şehrin sokaklarını keşfedin, sinemaya gidin, anneler gününde hediyelere değil kendinize güvenin, annenizin tadını çıkarın. Havalar da mis ise adalar turuna çıkın. Biraz uzaklaşmak iyi gelecekse, Şile, Ağva taraflarında bir rezervasyon dünyayı değiştirir. Yatılı hafta sonu tatili bir güzel hafifletir.  

 


Ankara

Okullar Anıtkabir ziyaretlerine dizi dizi otobüsler kaldırıyor, dernekler bir araya gelip nöbet değişimlerini izlemeye gidiyor, sen bir dolmuş mesafende hikâyeyi kitaplardan okuyor, Tv’den izlediğinle yetiniyorsun. “İlkokulda gitmiştik bir defa” demekten de hiç utanmıyorsun J Madem Ankaralısın tak anneni koluna, al babanı öbür yanını, haydi Kuğulu Park’a. Atatürk Orman Çifliği’nde dondurmalar da bu harika günün anısına. Annen, ilk öğretmenin, canın senin! Bugünün tur rehberi sensin. İstersen yeni bir soluk getir hayatına, hiç gitmediğin yerleri birlikte keşfetmenin heyecanını yaşa. Doğayla kaynaş! Kızılcahamam şurası, üşenme harika bir köy kahvaltısı ayarla. Çaktırmadan rahat ayakkabılar giydir anneciğine, göl kenarında yapacağınız romantik yürüyüşlere hazırla. Top sende, bu anneler gününü oksijensiz bırakma.

 


İzmir

Geldik memleketin en yazlığına, erkenden sıcaklar basan, tatil köylerini andıran ege kısmına. İzmir’de yaşayanlara “haydi tatile çıkın, bahaneyle sezonu da açın” demekte hiçbir sakınca görmüyoruz. Anneler günü gelip çatmadan, erkenden rezervasyon yapanlarla tüm yataklar dolmadan Eski Foça semalarına gitmeye ne dersin? Neredeyse bir metro uzağında. Önceden kalacak yerini ayarla, anneciğine ailesiyle çekirdek bir bal günü planla. Her şey hayatını sana adayan kadın için unutma. Avrupa yollarına düşene kadar, Foça kıyılarını dene! Mimarisiyle göz dolduran, taş evleriyle fotoğraf makinelerinde film bırakmayan, minik pansiyonları, tatlı otelleri, sözüyle, müziğiyle Yunan Adaları’nı bir güzel sollayan bu güzide sahil kasabasının tadını çıkar. Hafta sonu için harika planını yap, annenden bolca öpücük kap!

 


Ve ülkenin tüm sakinleri, haydi kalkın, gezmenin uzağı yakını olmaz, hareket lazım!

“Türkiye’nin her köşesi ayrı cennet” klişesini yapmak zorundayız, zira abartı yok, hakikaten öyle. “Sivaslıya Divriği’ne düşür yolunu, Ulu Camii 13. Yüzyıldan bu yana ayakta kaldıysa, görmezden gelme bu değeri” demek istiyoruz. “Bursalı türbelerini bir bir gezmiştir” diye düşünmek istiyor, onları da bu harika günde dünyalar kıymetlisi Osmanlı eserlerini anneleriyle el ele gezmeye davet ediyoruz. Edirne’den Kars’a tüm değerlerimizi keşfe davet ediyor, zaten keşfedildiyse ziyarete bekliyoruz. İster tren yolculuğu, ister uçak, ister otobüs, ister gemi fark etmez. Sen keşfetmeyi aklına koy da bisiklet bile yeter. Karadeniz’in yaylası, tepesi, deresi, doğası derken, onlara “zaten oturduğunuz kabahat” diyor, harekete davet ediyoruz. İşi gücü yetişmeyen, tatilini uzun tutamayan, izin alamayanlara şehirlerini baştan uca keşfetmelerini, erteledikleri ne varsa bugün harekete geçmelerini öneriyoruz. Hayat gerçekten paylaştıkça ve yaşadıkça güzelleşir. Unutmayınız.

Bir Yorum Yazın

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı.
Bizi Arayın